Benim sitem

Kültürel Değerler

 

 

 

 

Sakarya geçmişten günümüze uzanan bu tarihsel süreç de; Orta Asya, Kafkaslar ve Balkanlar gibi farklı coğrafyalardan gelen toplulukların renkleri oluşan ve farklı kültürlerin birlikte huzur içinde yaşadığı bir ildir. Yani farklı coğrafyalardan gelen ve farklı kültürlere sahip olan bu topluluk üyeleri, bu topraklarda yüzyıllardır barış içinde yaşamaktadırlar. Sakarya’nın kültürel renkleri olarak adlandıracağımız alt kültürlerin farklılıkları, ayrıştırıcı değil, birleştirici ve kaynaştırıcı bir rol oynamaktadır. Yerli değerlerini, Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından gelen göçlerle zenginleştiren Sakarya, giyim kuşam, halk oyunları, mutfak, atasözü, deyim ve türkü özellikleri bakımından büyük zenginlikler taşımaktadır.


Anıtlar / Heykeller
Sakarya’daki başlıca anıt ve heykeller arasında Adapazarı Vilayet (Kent) Meydanındaki Atatürk Anıtı (1965), Hendek Atatürk Anıtı (1964), Hendek Şehit Yarbay Mahmut Bey Anıtı (1925), Adapazarı Saraybosna Caddesi üzerindeki Bosna Anıtı (1994), Adapazarı Atatürk Bulvarındaki Yeniden Doğuş Anıtı (2002), Serdivan SAÜ Esentepe Kampus yolundaki Şehitlik Anıtı (2005) sayılabilir.

Geleneksel Mimari
Yüzyıllar öncesi bir ağaç denizi görünümünde olan Sakarya bölgesi Karasu, Kocaali ve Kaynarca bölgesi dışında birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Birinci derece dep rem kuşağında olan ve geçmişte Sakarya ile Mudurnu ırmağının sık sık taşkınlarına maruz kalan il topraklarında, bu afetlerin zararlarını mümkün olduğu kadar azaltacak bir mimari tür olan Kuzey Anadolu’nun ahşap-karkas yapı tekniği yaygın olarak kullanılmıştır. Yapılarda, su basman düzeyine kadar moloz ve düzgün taş, üst duvarlarda tuğla ve kerpiç dolgulu yatay ve çapraz taşıyıcılar kullanılmıştır. Duvarlar bazı yörelerde çamur ya da bağdadi teknikle sıvanmakta, bazı yörelerde ise öylece bırakılmaktadır. Çatılar, beşik ya da kırma çatı şeklinde eğimli yapılarak kiremit kaplanmaktadır.

Bölgenin ilk yerleşim yeri olan Tığcılar Mahallesinde genelde ahşap ya da ahşap-karkas veya bağdadi sıvalı iki katlı evler bulunurdu. Evin sokakla bağlantısı kesilmiştir; pencerelerin tümü ahşap kafeslidir; üst kat çardakları (balkon) ve çıkmalar avluya ya da bahçeye bakar, ana kapıdan taş döşeli büyük bir sofaya geçilir. Bir yanda içine büyük bir toprak fırını bulunan mutfak, öbür yanda ise odunluk, kömürlük, ambar vb. bölümler yer almaktadır. Sofadan birkaç basamakla üst kat sofasına ulaşılır. Yatma ve oturma birimleri, helâ, hamam sofanın çevresine yerleştirilmiştir. Oturma odalarını, Türk evinin belirgin öğelerinden yöresel süslemeli kilimlerle örtülü sedirler süsler. Tüm odalarda iki üç dolap, yüklük ve odun sobası vardır. Sofadan birkaç basamakla en üst kat sofasına ulaşılır. Bu katta diğer katların planlarından ayrı olarak sofa evin ön yüzüne alınmıştır. Bölgede, Kuzey Anadolu’da görülen ahşap-karkas tekniği yaygın hale gelmiştir. Yapılar basit bir temel üzerine dikey ve yatay direkler şeklinde birbirine tutturulmuş, dikey direkler arası; tuğla, kerpiç ya da çit şeklinde doldurulmuştur. Bahçeler içinde bir ya da iki
katlı yapılmış ahşap- karkas evler, bölgenin doğa ile bütünleşmiş yerleşim manzarasını yansıtırken iç ve dış göçlerle yoğunlaşan nüfus ve ormanlık alanların büyük tahribata uğraması yöre insanını betonarme yapıya yöneltmiştir.

Gün geçtikçe mimari yöndeki eski görünümünü kaybeden Sakarya da beş katlı betonarme binalar yükselmeye başlamıştır. Türk zevkini yansıtan sivil mimari örneklerinden bir kısmı ise tescil edilip korumaya alınmıştır. Korumaya alınan sivil mimari örneklerinden bazıları 1999 depreminde yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Yıkılan bu binaların tescilleri devam etmektedir. Osmanlı mimari tarzının en güzel örnekleri Adapazarı’nın, Cumhuriyet, Kurtuluş, Semerciler ve Orta mahallelerinde ayrıca, Karasu, Geyve, Hendek ve özellikle Taraklı’da görülmektedir.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol